Uyan Ey Ülkem Uyan
Uyan Ey Ülkem Uyan
Her gün haberlerde liderlerin dalaşmalarını izliyoruz. İktidar muhalefetin uyarmalarına kulaklarını tıkamış, Cumhur başkanı muhalefet liderine beş yüz bin lira tazminat davası açtırmakla meşgul. Dahası korona belası nedeniyle her türlü toplantı yasaklandığı halde bu yasak iktidardaki partiyi bağlamıyor. Dahası Cumhur başkanı bu yapılmaması gereken toplantılara bizzat kendisi de katılıyor. Sözde dostumuz Amerika Birleşik Devletleri sınırımıza bir kilo metre mesafede teröristlere destek için üs kuruyor ve bu üsse tırlar dolusu silah ve mühimmat gönderiyor. Yalnızca Amerika’nın değil tüm teröristlere silah ve para yardımı yapmaları asla etik değildir. Gün gelir teröristlere silah ve para yardımı yapan ülkelerde de terör patlayabilir. O zaman terörün nasıl bir bela olduğunu anlarlar ama iş işten geçmiş olur.
Amerika sınırımıza bir kilo metre teröristlere destek için üs kuruyor. Yunanistan bir taraftan Ege’deki adalarımıza el koyup silahlandırırken bir taraftan da savaş uçakları ve saldırı silahları satın alıyor. Bu durum çok ağır bir kıskacın altına alındığımızın göstergesidir. Acilen Kanal İstanbul hayalinden vazgeçip paramızı savunma silahları satın almaya ve savunma silahları üretimine yatırmamızı gerektiriyor.
Günümüzde kadın cinayetleri ve kadına şiddet giderek artıyor Kadına şiddet ve cinayetleri her ne kadar cehaletten kaynaklanıyorsa da bir doktorun karısını öldürüp intihar etmesi kabul edilebilir bir olgu değil. Eğer bir kadın kocasından veya sevgilisinden şiddet gördüğü için ayrılmak istediğinde eşi veya sevgilisi sülük gibi yapışıp ğlümle tehdit edildiğinde mutlaka koruma altına alınmaları gerekir. Uzaklaştırma adla caydırıcı ve koruyucu olamaz. Ölümle tehdidin cezası uzaklaştırma değil hapsolmalıdır. Geçmişte ölüm ile tehdidin cezası yedi buçuk yıldı. Bu nedenle de kimse kimseyi ölüm ile tehdit edemezdi Tehdit edeninse vay haline.
Menemen belediye başkanlığına vekil seçilmesi suların durulmasını sağlayamadı. Facebookta biri belediyede çalışan bir kadına öyle saçma nedenlerle sataşmış ki Hayret etmemek mümkün değil. Sanki belediyedeki tüm olumsuzlukların tek sorumlusu o kadın. Oysa eleştirilecek o kadar çok şeyler var ki bunca uzak mesafeden hangilerini ele alayım. Menemen’in batıya doğru gelişmesi gerekirken adalet sarayını ve kaymakamlık binasını orada mı yapılması gerekirdi? Nüfusu iki yüz bine doğru yükselen Menemen tek bir caddeye mahkûm edilmiş. Bırakınız araçları yayalar bile o caddede zor yürüyorlar. Yıllar önce yapılan şehir planında İzmir caddesi cadde olarak yer almıştı. Bunca yıla rağmen İzmir caddesine tek çivi çakıldı mı? İzmir caddesi Kazez camisinin yanından başlayıp askeri lojmanların ve stadyumun arasından geçerek Atatürk caddesi ile birleşmektedir. Bu caddeye mutlaka cadde kimliği kazandırılmalıdır. Bir caddede Çınarlıktan başlayıp Zafer mahallesinin içinden geçerek Değirmen dağının eteğinden devam ederek İzmir caddesine bağlanmaktadır. Bu sokaklara da cadde kimliği kazandırılmalıdır. Bu caddeler cadde kimliği kazandıktan sonra tek yön uygulamaları yapılmalıdır.
Bir de Menemen’in sırtına kambur olmuş çöp fabrikası sorunu var. Yıllar önce belediye başkanı İlhami Gürsoy’u ziyarete gittiğimde abi Menemen’imize çok iyi bir çöp fabrikası kazandıracağım. Bu fabrikada yalnızca Menemen’in çöpleri öğütülüp değerlendirilmeyecek, komşu ilçelerin çöpleri de bu fabrikada işlenip değerlendirilecek demişti. Ben de eğer bu fabrika Osman Kibar’ın iki turistik yol üzerine kurdurduğu pis koku üreticisi fabrikalar gibi olacaksa bu işe hiç bulaşma. Kibar’ın kurdurduğu fabrikada çöplerden yalnızca demir ayrıştırılıyor. Plastik, sarı, aliminyum ve tutye gibi nesneler ayrıştırılamıyor. Bunlar doğada yüzlerce yol eriyip yok olmadığı için çiftçiler çöp gübresini tarlalarında kullanmak istemiyorlar. Kurduracağınız fabrika Kibar’ın fabrikası gibi olacaksa bu işe hiç girişme. Bir de fabrikanın yolunda yoğunlaşacak olan toz bulutları ekili arazilere çok büyük zararlar verir demiştim. O da kurduracağım fabrika çöpe karışmış olan tüm metal ve plastikleri ayrıştıracak bir fabrika olacak. Yolu da asfaltlandığı için toz bulutlarına neden olmayacak demişti. Kendisini rahmetle anıyorum. Ne yazık ki çıka çıka Kibar’ın fabrikalarının bir benzeri çıktı. Çoğunlukla çalıştırılamayan bu fabrika Menemen belediyesinin sırtına kambur oldu. Menemen belediyesini işçilerine maaş ödeyememesine neden oldu.
Özcan Nevres
