TÜRK RESİM SANATINDA “1914 KUŞAĞI”
Türkiye resim sanatı tarihinde 1914 kuşağına, “Çallı Kuşağı” adı da verilir. Sebebi, İbrahim Çallı’nın bu dönem ressamlarından farklı olmasıydı. Şöyle ki, diğer ressamların bir kısmı, askeri okul çıkışlı, diğer kısmı ise, İstanbul’un yüksek tabakasına mensup ve korunan kişilerdi. Çallı’nın ise Anadolu’nun kasaba insanı, esprili anektodları olması ve bohem hayatı ile popüler bir ressam olmasıydı. Bu “1914 Kuşağı” Osmanlı ile Cumhuriyet Dönemleri arasında bir köprü görevi görür. 1910 yılında Paris’e gönderilen ve 1. Dünya Savaşı’nın başlamasıyla yurda dönüş yapan sanatçılardan oluşmaktadır. Bu grup sanatçıları; İbrahim Çallı, Hikmet Onat, Ruhi Arel, Ali Sami Boyar, Namık İsmail, Nazmi Ziya Güran, Feyhaman Duran, Avni Lifij ve ilk kadın ressamlardan Müfide Kadri. Bu sanatçılar izlenimci üslubu benimsemişlerdi.
İzlenimcilik: 20. yüzyılda Fransa ‘da doğmuştur. İzlenimciler, çizgi kullanmayı bırakıp, dağınık ve seyrek fırça darbeleri kullanarak resim yapmışlardır. Sanatçılar, nesneleri ve doğayı birebir resmetmektense, kişisel izlenimlerine göre resmederlerdi. İzlenimcilik, nesne ve olaylar yerine açık kompozisyon olarak doğayı, günün belli saatlerine özgü ışığın sanatçıda yarattığı izlenimle resmetmeye önem verir.