ENGELSİZ SÖZ HAKKI
ENGELSİZ
SÖZ HAKKI
Zordur, yaşam boyu çekilen badireleri dile getirmek, kimi zaman da imkansız. En birinci ağızdan yazmak, yazmak, yazmak… Ve bazen, bu hayatta “ben de varım” demek.
Temsilde söz sahibi olmak, nasıl desem, bir düştür belki de en büyük hedef.
Toplumsal bilinci aktive etmek, imkansızı başarmak, kemikleşmiş düşünceleri kalıpların ötesine taşımak…
Anlaşılabilmek ve anlatabilmek, mavi düşlerin sınırsız oluşunu… Bazen duyulmayan seslere paydaş, bazen ise üretken bireylerin hayata adaptasyonunu sağlamak.
Ya da birlikte göğüsleyebilmek imkansızı, mümkün kılmak, ele ele verebilmek mesela. Göz olabilmek, bazen de sosyal yaşam zorluklarını dile getirmek ama en nihayetinde yaşanabilir kılmak her yeri, yol olabilmek, duygulara ortak olabilmek mesela.
İşte bunun için söz hakkı. Kaldırım olabilmek mesela, uçsuz bucaksız, veyahut hedefler konusunda zirveden zirveye koşmak.
Takdir etmek, olabildiğince mutluluğa ortak olabilmek, bireysel özgüveni arttırmak kat be kat.
Engelleri kaldırmak, uçsuz bucaksız, belki bunun için söz hakkı.
Etkin olabilmek, var olabilmek, duyguları net ve hür bir şekilde yansıtabilmek, olağan güzellikte.
Bu hayatta “biz de varız” diyebilmek için söz hakkı.
Sanırım, bu yazımda olabildiğince net yansıtabilmişimdir. Özetle,
ENGELSİZ MECLİSLER
Görebilmek Ümidiyle, Görüşmek Dileğiyle Dostlar.