Keşkek
Keşkek
Tarihi bir yemek olan keşkek, köy ve kasabalarda düğün, sünnet gibi özel günlerde yöresel kazanlarda odun ateşinde pişen bir yemektir. Her yöreye göre yapılışı farklı olsa da keşkeğin değişmeyen ana maddesi buğday ve ettir. Bir çok yöremizde düğün, nişan, sünnet, gibi eğlence günlerinde sabah ezanıyla odun ateşine koyulan kazanlarda keşkekler öğlene kadar pişer. Pişen keşkek yenilir ve tüm köye dağıtmak adettir.
Keşkeğin tarihi;
Tarihte Kara Mustafa Paşa eşi ve ailesi ile koyu Marinca’ya gelir. Kızı Fatma Hanım Marinca’da ciddi bir hastalığa tutulur. Hastalığının sebebi ise iştahının kapalı olması ve hiçbir şey yiyip içememesidir. Bu rahatsızlık on günlük süreyi aşınca paşayı üzüntü sarar ve paşa derhal yakınlardaki doktor ve hekimlere haber salarak kızının derdine çare arar. Bir türlü çözüm bulunamayınca paşa daha çok üzülür ve bu işi daha da sıkı tutarak tüm ahaliye duyuru yapar.
-’’Kim ki kızım Fatma’yı sıhhatine kavuşturursa ciddi şekilde ödüllendireceğim. Fakat kim ki aynı niyetle gelirde başaramazsa ciddi şekilde cezalandıracağım. ‘’
Paşanın bu sözleri üzerine her yöreden ve hatta uzak doğudan hekim ve doktorlar gelir fakat bir çözüm bulamazlar. Paşa bu duruma hem üzülür hem de hiddetlenir. En son Merzifon’un yayla köylerinde yaşayan karı koca çobanlık yapan yaşlı bir çift, ‘’Biz Fatma hanıma yemek yediririz’’, diye köşke gelirler. Paşanın çok fazla seçeneği olmadığı için son çare çobanlık yapan karı kocaya izin verir.
Dibekte dövülerek kabuğu alınmış tane iri buğdayın içine kesilip temizlenmiş dişi ördeği koyarak fırına verirler. Yemeğin pişmesi uzun sürünce paşa hiddetlenir, ‘’bre bu yemek nasıl yemektir. Saatler olmuş daha pişmedi mi ?’’ diye sorgularken sabaha karşı fırından yemeğin mis gibi kokusu tüm saraya yayılır: Yapılan yemek tahta kaşıkla bir süre vurularak eritildikten sonra Fatma Hanımın yattığı odanın içinde kömürlü kahve angalında tereyağı eritilip acı biber salçası ile yemeğin sosu hazırlanır. Tabi bu esnada odayı tamamen tareyağı kokusu sarar. Tereyağı ve acı biberli sosu yaşlı çoban, Fatma Hanımın dudaklarına kaşıkla sürdüğü zaman, Fatma Hanım kendine gelerek diliyle dudaklarındaki sosu yalayarak tadına bakarak ve ‘’Rüyamda bir yemek yedim, daha önce hiç böyle yemek yememiştim, o yemekten yemek istiyorum.’’ Değince paşa küçük bir çocuk edasında sevinerek havalara uçar. Yaşlı çobana ‘’Hemen yemeği getirin! der ‘’ yaşlı çobanda hemen buğdayın üzerine sosu döker ve Fatma Hanıma yedirmeye başlar: Tabi paşanın kızı iyileşmeye başlayınca paşa ve yaverleri de sofraya oturunca paşa emir buyurur;
-’’Bu yemek nasıl yemektir ? Getirin bizde bir tadalım.’’ değince hemen hizmetli cariyeler kalan yemeği sofraya getirir. Paşa ve yaverler yemeğe başlayınca birer ikişer kaşık alınca yemek tükenir. Paşa, ‘’Getirin hele biraz daha getirin, ne de güzelmiş bu aş’’ deyince başka kalmadığını söylerler. Paşa bu defa ‘’içini çekerek; KEŞKE biraz daha yapsaydınız. ‘’ der. Bu arada paşanın yardımcısı,
-’’Paşam yemeğin adı KEŞKE mi olsun ?‘’ diye sorar.
Paşa da; ‘’ Evet bu yemeğin ismi bundan sonra KEŞKEK olsun ‘’ der ve bu konuda fermanımdır bu yemek KEŞKEK diye anıla, isteyen sabah, öğle, akşam yiye, bayramlarda, düğünlerde, nişanlarda, nikahlarda, zengin fakir demeden her hanede KEŞKEK yapıla, bugünden itibaren kırk gün konağımda halka KEŞKEK dağıtıla ‘’ diyerek fermanın o tarihten itibaren uygulanmasını ister .
Yemeği yaparak kızını iyileştiren çobanlık yapan çifte de, ödül olarak köylerinde iyi bir ev, iki ayrı ahır ve istedikleri kadar küçük baş, büyük baş hayvan verir. İşte keşkeğin hikayesi de budur.
Malzemeler:
⦁ 500 gram kuşbaşı doğranmış dana eti.
⦁ 4 su bardağı aşurelik buğday.
⦁ 6 yemek kaşığı sıvı yağ.
⦁ Tuz
⦁ Karabiber
⦁ 6-7 su bardağı su
Yapılışı:
⦁ Aşurelik buğdayları güzelce yıkayalım. Buğdayın kabarması uzun süreceği için bir gece önceden ılık suda bekletelim.
⦁ Kabaran buğday ve etleri düdüklü tencereye alalım. Alta etleri koyalım. Üzeri geçecek kadar suyu ekleyelim. Yağı ilave edip ocağa alalım.
⦁ Takriben 45-50 dakika pişirelim.
⦁ Eski yıllarda tahta kaşık ile dövülürken biz teknolojiden yararlanarak el mikseri ile 1-2 tur buğdayları geçirelim. Etlerin bir kısmını ayıralım üzeri için. Kalan etleri buğdaylarla geçirebiliriz.
⦁ Eğer kıvamı koyu olursa, yağlı sıcak su ile inceltebiliriz.
⦁ Artık sunuma geçebiliriz. Tabağımıza Keşkeğimizi alalım. Ayırdığımız etleri tifterek Keşkeğimizin üzerine koyalım.
⦁ Tereyağında kırmızı toz biberi kavuralım. Keşkeğe dökelim.
⦁ Belki biraz zahmetli gibi görünüyor ama tadı buna değecek eminim. Deneyen herkese şimdiden afiyet olsun.
Yağmur BOZ
