Zeytinburnu’nda yapılan Kazlıçeşme Mozaik Müzesi’nde sona gelindi

Zeytinburnu Kazlıçeşme Sanat Binası’nın, 2015 yılındaki restorasyon çalışmaları sırasında, zeminin 1.5 metre altında keşfedilen Geç Roma – Erken Bizans dönemi mozaikleri koruma altına alınarak sergilenmeye başlamıştı. İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğü gözetiminde devam eden kazı çalışmaları neticesinde, mozaiğin yapının dışına doğru devam ettiği tespit edilerek çalışmalara devam edildi. Bulunan mozaiklerin bina dışında da sergilenmesi için, kazılarla eş zamanlı olarak Zeytinburnu Belediyesi tarafından yapımına başlanan Mozaik Müzesi’nin inşasında sona gelindi. Tamamlandığında İstanbul sur dışında bulunan en eski mozaiklere ev sahipliği yapacak olan müze, özellikle İstanbul’daki M.S. 5. Yüzyıl Geç Roma ve Erken Bizans dönemi mimari tarihine ışık tutacak nitelikte olacak.

Restoratör Mimar Olcay Aydemir, TÜBİTAK incelemelerine göre 2.yy’a ait olduğu düşünülen lahit mezarda bulunan 2 iskeletin birinin 1.750 yıllık diğerinin ise 1.775 yıllık olduğunu belirtti. Yapılan karbon testiyle lahit mezardaki kişilerin 3. ve 4. yüzyıl tarihleri arasında yaşadıkları, kadının 30- 40 erkeğin ise 40-50 yaşlarında olduğu belirtilirken erkeğin kaburgasında bir kırık ve romatizmal hastalığı olduğu raporlandı. Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde kemiklerin DNA testi çalışmaları hala devam ediyor.

Kazlıçeşme Sanat Binası’nın otopark kısmının yaklaşık 1.5 metre altında bulunan mozaikler hakkında bilgi veren Zeytinburnu Belediye Başkanı Ömer Arısoy, “İçinde bulunduğumuz alan 1984’ten 2015’e kadar Zeytinburnu Belediye Başkanlığı binası olarak kullanılan tarihi bir yapıydı. Herkesin bildiği üzere, bina altında bulunan mozaiklerin ziyarete açılma tarihi 2018 yılıydı. Bu çalışmalar sırasında içerideki mozaiklerdeki geometrik desenlerinden mozaiğin bina dışında da devam ettiğini düşündük. İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğü denetiminde bu alanda deneme kazıları yaptık. 2019 Haziran ayında deneme kazısında mozaiğin devamını bulduk. Kurul kararları neticesinde kazı işlemini tamamladık. Şimdi buradaki mozaikleri de ziyarete açmak üzere restorasyon ve konservasyon çalışmalarını tamamlamış bulunuyoruz. Burayı güneşten, yağmurdan koruyacak bir müzeyle ziyarete açacağız. İçerisiyle beraber toplamda yaklaşık 186 metrekarelik bir mozaik keşfettik. Bu sur dışında bulduğumuz en büyük mozaik dokusu. O bakımdan sadece ilçenin değil İstanbul’un tarihini de etkileyecek yeni bir bulgu diyebiliriz” diye konuştu.